22 Aralık 2013 Pazar

40 yöntem

 Kısa süre önce çok saygıdeğer hocamız Emre Dorman'ın Dini konularda kendini kandırmanın 40 yolu adlı kitabını okudum. Sayın hocamı bu yapıtından dolayı tebrik ederim. Akılda kalan bazı noktalara burada değinmek istiyorum.
 Çok haklı olarak insanın nankörlüğünden bahseder kitabında. Kişiler Allah'a inanır fakat o yokmuş gibi yaşarlar çoğu. Doğru söze ne hacet.
 İlk kendini kandırma yöntemi "Benim kalbim temiz" bu cümle ile kendimizi çok güzel kandırırız aslında. ancak Âl-i İmran Suresi 119. ayet "“Şüphesiz Allah kalplerin içindekini hakkıyla bilmektedir." Demek oluyor ki gönüllerin özünü ve gerçek niyetleri ancak Allah bilir.
 İkinci sırada  "Dinlerin özü iyiliktir" cümlesini ele almış sayın hocamız. Açıklamaya gerek yok..
 Sonra gelen " İleride nasıl olsa yaparım" bu bence de çok büyük bir bahane. Sanki ölümün yaşı varmış gibi düşünürüz. Nuh Suresi 4.ayet derki "Allah, günahlarınızı affetsin ve sizi belirli bir süreye kadar
ertelesin. Çünkü Allah’ın eceli geldiğinde ertelenmez. Bir bilebilseydiniz!" Yaşlandığımızda pişmanlık yaşayabiliriz. Genel kanıda böyledir zaten. Yaptıklarımızdan değil genellikle yapmadıklarımızdan pişmanlık duyarız.
 Bir diğeri "Nasıl olsa Allah affeder" bahanesi. Neleri yaparsam affedilirim ya da neleri yaparsam affedilmem gibi hesaplar yaparak iman edilmez. Peygamberler bile affedilmeyi dileyerek dua ediyorlarken hiç kimse nasılsa müslümanız Allah affeder demesin.  Hadid Suresi 14.ayet diyor ki: "O yaman aldatıcı, sizi Allah ile aldattı." Bence gayet açık ve anlaşılır. Şeytanın kandırma yöntemlerinden biride Allah'ın rahmeti.
 Değinmek istediğim bir diğeri "Nasıl olsa affedilmem artık" Yusuf Suresi 87.ayette :"Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin; çünkü Allah'ın rahmetinden inkara sapanlar topluluğundan başkası ümit kesmez." Affedilmek için ümitli olmak gerek.
 Diğer kendini kandırma yöntemleri için çok saygıdeğer hocamızın kitabını okuyabilirsiniz kendi web sitesinden de edinilebilir.

17 Aralık 2013 Salı

"Geçmişi unutan, şimdiye dikkat etmeyen ve gelecekten korkanların hayatı, en kısa ve en huzursuz hayattır."

16 Aralık 2013 Pazartesi

bing bang


Felsefe tarihinin en önemli sorunlarının başında Tanrı’nın var olup olmadığı gelir. Buna müteakip maddenin ve evrenin ezeli olup oladığı meselesi gelir.
 Materyalist felsefeye göre yalnız madde gerçektir ve onun dışında hiçbir şey yoktur. Madde yaratılmamıştır, yok edilemez, kendiliğinden varlığını sürdürür, evrenin tek yapı taşıdır. Bu görüşe göre Tanrı yoktur ve dolayısıyla Tanrı fikirli inanç sistemleri de yanlıştır.
 Budizm ve bazı Hint felsefeleri de Tanrıyı red ederek maddeyi açıklamaya çalışır. İstisnai durumlar elbetteki vardır ancak burada amaç Budizmi açıklamak değil.
 Demokritos ve Epikuros günümüz materyalist görüşlerinin babası kabul edilirler. Ancak kitleleri ne denli etkiledikleri tartışılabilir. Bu yüzden materyalizminin en güçlü temsilcileri olarak Karl Marx ve Engels'i almak daha doğru olacaktır ne de olsa neredeyse dünyanın üçtebirini etkilemiş kişilerdir. Marx ve Engels felsefenin en temel sorununu şu şekilde ortaya koyarlar;

 1- Ya madde ve doğa öncedir, Tanrı yoktur.
 2- Ya da Tanrı öncedir, madde ve doğa Tanrı’nın eseridir.

 Onlara göre doğru olan 1. maddedir. Bu felsefenin en ünlü ideologları bilimi kutsamışlardır. Ancak Bing Bang deneyi ile bilim onların felsefesini ne denli yargılamıştır hep beraber bunu göreceğiz.

 Bing Bang teorisinin en önemli sonuçlarından biri de evrenin bir başlangıcı olduğuunu ortaya koymasıdır.Bunu destekleyen delillerden biriside Entropi'dir. Bu konuyu ayrı bir başlıkta ele alacağım fakat kısaca açıklamak yerinde oalcaktır.  Entropi Yasası’nı ilk olarak Hermann Von Helmhotz 1856’da keşfetti. Entropi Yasası, termodinamiğin ikinci yasası olarak da anılır. Bu yasa bize evrenin sonunun yaklaştığını hatırlatır. Ve fizik kuralları açısından da bu kaçınılmazdır.
 Örneğin bir odanın içinde sıcak su dolu bir kova bıraktığımızı düşünelim. Sıcak su kütlesindeki ısı enerjisi odaya yayılır, fakat hiçbir zaman için bu ısı akışı aksi yönde olmaz; bir kere ısı enerjisi odaya yayıldıktan sonra, bu ısı enerjisi dönüpte kovadaki suyu eski sıcaklığına getirmez. Kapalı bir sistemdeki enerji akışı tek yönlüdür ve bu akış tam bir denge noktasına ulaşıncaya kadar devam eder. Bu denge noktasına "termodinamik denge" adı verilir ve bu durumda entropi en yükek derecesine ulaşır. Tersine çevrilmesi mümkün değildir ve bu fiziki sürecin varlığı, evrenin de, tıpkı insanlarda olduğu gibi, asla geri dönüşü olmayan bir yaşlanma sürecine sahip olduğunu gösterir.

 Evrenin bir başlangıcı ve sonu olduğu fikri, bilimsel deliller temelinde detaylı olarak Big Bang teorisi ile ortaya koyulmuştur. Termodinamiğin kanunları (Entropi Yasası), daha önceden ortaya koyulmuştu, bunların bizi ulaştırdığı sonuç da görüldüğü gibi tamamen aynıdır. Sonuç olarak termodinamik kanunlar, astronomik gözlemler ve izafiyet teorisinin formülleri; evrenin başlangıcı ve sonu olduğu sonucunda birbirlerini desteklemektedirler.


"Gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları ancak gerçek üzere ve belirli bir süre için yarattık. "
                                                                                                           Ahkaf  3

Big Bang, evrenin asli, ezeli ve ebedi olduğuna dair materyalist görüşün yanlışlığını göstermiştir. 

konunun devamı gelecektir...




.