KURAN’DAN BİR KONUYU ANLAMADA PRENSİPLER
• Kuran’ın dinin tek kaynağı olduğu yani “Din = Kuran” olduğu unutulmamalıdır. Kuran’ın Allah kelamı olduğu ve bizim dini anlamamız için indirildiği de sürekli aklımızda tutulmalıdır.
• Meseleler, Kuran’ın bütünlüğü içinde düşünülmeli ve çözümlendirilmelidir. Bir konuyla ilgili Kuran’da geçen ne kadar ayet varsa, o ayetler önceleri ve sonralarıyla ele alınmalıdırlar. (Kuran’ın bir kısmını kabul, bir kısmını inkar; Kuran’ı inkardır.) Kuran’ın bir yerinde geçen bir konunun, bir fikrin Kuran’ın başka bir yerinde geçen bir fikirle çelişmeyeceğini de unutmayalım.
• Kuran’da yer almayan bir konunun, dinde de yer almadığı anlaşılmalıdır. Bu prensibi uygulayınca dine ilavelerin % 90’dan fazlasından kurtuluruz. Kuran’da yasaklanmayan bir şeyin helal olduğu, ayrıca bu şeyin helal olması için ilave bir izaha gerek olmadığını unutmayalım.
• Bazı konulardaki dini ilavelerin Kuran ayetlerinin çekiştirilmesi ile yapıldığını unutmamalıyız. Şüpheli bir konuyla karşılaştığımızda; Kuran’ın orijinalinin Arapça olduğunu bilmeli ve konuyu iyi bir şekilde Arapça bilip, samimi bir şekilde Kuran’a yaklaşanlarla çözmeliyiz. Eğer onların samimiyet ve yaklaşımından şüphelenirseniz, incelenen noktaları birbirinden bağımsız ayrı kişilere gösterip kontrol edebilirsiniz. (Kişilerin samimiyetinde en önemli gösterge, Kuran’ın dinin tek kaynağı olduğunu kabul edip etmedikleridir. Bu görüşü kabul etmeyenler, mezheplerinin görüşünü Kuran’a mal etmeye çalışabilirler.) Bu çalışma yapılırken kilit kelimenin ve kavramın Kuran’ın indiği dönemde nasıl anlaşıldığını ve aynı kelimenin, kavramın Kuran’ın tümünde nasıl kullanıldığını inceleyerek en iyi şekilde çözüme ulaşabileceğimizi unutmamalıyız.
• Kuran’ı anlamaya çalışırken, aklın ve vicdanın en önemli yardımcılarımız; gelenek, görenek, çoğunluğun kabulleri, çevre baskısı gibi aklı ve vicdanı ipotek altına alıp kullandırmayan unsurların Kuran’la aramızda en önemli engeller olduğunu unutmamalıyız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder