Bu inancın sistemleştirilmesnde büyük rol alan kişidir kendisi. Hatta bizzat tarafından sistemleştirilmiştir.
En ünlü eseri Fusus el-Hikem'dir. Şimdi kitapyan bir kaç alıntı yapalım;
Bu kitap, nefis ârzularının münezzeh ve içine fesad karışmamış olan en küdsî makamdan indirilmiştir.. .ben ancak bana ilham olunan şeyi söyledim. (sayfa:5)
Tanrı, mahlûkuna insan ile nazar kıldı ve onlara rahmet eyledi. Şu halde O ezelî olan insan, şekliyle hadîs, zuhur ve neş'eti bakımından ebedî ve daimdir. (sayfa: 10)
Allah beni öğer, ben de O'nu. O bana kulluk eder, ben de O'na (sayfa:94)
Bu duruma en güzel cevabi veren İmam Ebû Hanife olmuştur;
"Bir yahudiye kime ibadet ettiğini sorarsanız, "Allah'a ibadet ediyorum" der. Allah'ı sorduğun zaman, onu beşer şeklinde yaratılmış olan oğlu Üzeyr olduğunu söyler. Bu durumda olan kimse Allah'a iman etmiş olmaz. Eğer bir Hristiyana, kime ibadet ettiğini sorarsanız "Allah'a ibadet ediyorum" der. Allah'ı sorduğunda, onun İsa'nın cesedinde ve Meryem'in karnında gizlenen, bir yere sığan ve giren varlık olduğunu söyler. Bu durumda bulunan kimse ise Allah'a iman etmiş olmaz. Mecusi'ye de kime ibadet etitiğini sorarsan, o da "Allah'a ibadet ediyorum" diye cevap verir. Fakat Allah'ı sorduğun zaman, onun ortağı, eşi ve çocuğu bulunan bir varlık olduğunu söyler. Bu durumda olan bir kimse de, Allah'a iman etmiş olmaz. Bütün bu kimselerin Allah'ı bilmemeleri ve inkârları birdir. Vasıfları, sıfat ve ibadetleri ise çok ve değişiktir... işte böylece sen onların tavsif ve ibadet ettiklerine, ibadet etmediğini bilirsin. Çünkü onlar üç yahut iki ilâh tavsif ediyorlar. Tavsif ettiklerine de ibadet ediyorlar. Oysaki sen, bir olan Allah'ı tavsif ediyorsun. O halde senin ibadet ettiğin mabudun onların ibadet ettiklerinden başkadır. Onların mabudu da senin ibadet ettiğinden başkadır. Bunun için Kur'an'da ; "De ki, ey kâfirler.ben sizin taptıklarınıza tapmam, siz de benim taptığıma tapmazsınız" buyurulmuştur."
En ünlü eseri Fusus el-Hikem'dir. Şimdi kitapyan bir kaç alıntı yapalım;
Bu kitap, nefis ârzularının münezzeh ve içine fesad karışmamış olan en küdsî makamdan indirilmiştir.. .ben ancak bana ilham olunan şeyi söyledim. (sayfa:5)
Tanrı, mahlûkuna insan ile nazar kıldı ve onlara rahmet eyledi. Şu halde O ezelî olan insan, şekliyle hadîs, zuhur ve neş'eti bakımından ebedî ve daimdir. (sayfa: 10)
Allah beni öğer, ben de O'nu. O bana kulluk eder, ben de O'na (sayfa:94)
Bu duruma en güzel cevabi veren İmam Ebû Hanife olmuştur;
"Bir yahudiye kime ibadet ettiğini sorarsanız, "Allah'a ibadet ediyorum" der. Allah'ı sorduğun zaman, onu beşer şeklinde yaratılmış olan oğlu Üzeyr olduğunu söyler. Bu durumda olan kimse Allah'a iman etmiş olmaz. Eğer bir Hristiyana, kime ibadet ettiğini sorarsanız "Allah'a ibadet ediyorum" der. Allah'ı sorduğunda, onun İsa'nın cesedinde ve Meryem'in karnında gizlenen, bir yere sığan ve giren varlık olduğunu söyler. Bu durumda bulunan kimse ise Allah'a iman etmiş olmaz. Mecusi'ye de kime ibadet etitiğini sorarsan, o da "Allah'a ibadet ediyorum" diye cevap verir. Fakat Allah'ı sorduğun zaman, onun ortağı, eşi ve çocuğu bulunan bir varlık olduğunu söyler. Bu durumda olan bir kimse de, Allah'a iman etmiş olmaz. Bütün bu kimselerin Allah'ı bilmemeleri ve inkârları birdir. Vasıfları, sıfat ve ibadetleri ise çok ve değişiktir... işte böylece sen onların tavsif ve ibadet ettiklerine, ibadet etmediğini bilirsin. Çünkü onlar üç yahut iki ilâh tavsif ediyorlar. Tavsif ettiklerine de ibadet ediyorlar. Oysaki sen, bir olan Allah'ı tavsif ediyorsun. O halde senin ibadet ettiğin mabudun onların ibadet ettiklerinden başkadır. Onların mabudu da senin ibadet ettiğinden başkadır. Bunun için Kur'an'da ; "De ki, ey kâfirler.ben sizin taptıklarınıza tapmam, siz de benim taptığıma tapmazsınız" buyurulmuştur."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder